Mahalle abisi kıvamında tavsiye veren platformlardan kırmızı hapı okuyan birçok erkek “maço,komik,gizemli vs.” olacağım diye rezil oluyor ve en önemlisi neyi yanlış yaptıklarını bile tahmin edemeyecek durumda oluyorlar.
Efendim işte maço olacaksın, sert olacaksın, ciddi olacaksın, kız sana bakmaya korkacak yada sürekli espriler yapacaksın, çevrendeki insanları güldüreceksin. Gibi sadece belli kalıplara sıkıştırılmış örnekler çoğaltılabilir.
Özellikle de kadınlar için uğraş verme alt metni vardır bu öğütlerde.
Aşırı gizemli olacaksın, salaş ve bol giyineceksin havalı görüneceksin, hiç kimse senin hakkında bir şey bilmeyecek.
Hiçbir şey başlı başına “bir” şey değildir. Erkekten de yalnızca bir şey olmasını beklemek, bunu istemek saçma olacaktır.
Burada dengenin öneminden bahsetmek zorundayım. Yaşam kaostan, karmaşadan ibarettir. önemli olan bu karmaşayı yönetebilmektir, tek yönlü olarak karmaşadan sıyrılmak değil.
Doğada her nasıl bir denge varsa insanın da sosyal hayatındaki karakterinde bir denge olması gerekir.
Söz gelimi sürekli espiriler yapan ve insanları güldüren birisi evet komik diye anılır fakat bir yandan da şebek diye anılmaya başlayabilir ve bu kuvvetle muhtemeldir. Kimse sürekli şakalar yapan, ciddi ve sofistike konuşmalarda sessizleşen birisinden tavsiye istemez. Bu tarz durumlarda gidecekleri adres başkadır.
Yine söz gelimi maço tiplemesinde bir erkek ciddiyeti ve ağır başlı yapısından dolayı taktir edilebilir fakat salt ciddiyet özellikle modern dünyada sizi ötekileştirecektir. Bir arkadaş ortamına girdiğinizde tat kaçırmaya başlarsınız. Arkadaşlarınız toplanacak olur fakat tadımız kaçmasın diye sizi çağırmazlar. Bu “maço” tavrınızdan dolayı ağır abi diye adınızın çıkması işten bile değildir.
Gizemli birisi olursanız ve tüm dikkatinizi gizemli olmaya harcayabilirsiniz fakat bunun da cezbedici olmakla birlikte korkutucu bir yanı da vardır. Özellikle ciddi bir mizacınız da varsa korkunç diye anılmanız işten bile değildir.
Tabii bu işin bir de yapaylık boyutu var. Kendinize belirli bir tipleme çizip böyle olacağım derseniz bu 40 bedenlik bele 20 bedenlik pantolon almak gibi olacaktır.
Peki bu işin dengesini nasıl kuracaksınız?
Sosyal yaşam keskin çizgilere sahip bir geometrik şekil değildir ve keskin çizgilerle sınırlandırılmış başarı tavsiyeleri de bundan dolayı işlevsiz kalacaktır.
Sizlere tavsiyem herhangi bir şey olmaya çalışmayın. Sosyal yeteneklerine güvendiğiniz insanları gözlemleyin ve ortama adapte olmayı öğrenin. Nerde, ne nasıl konuşulur, bunu öğrenin.
Mantık öğrenin. Feselefeye ilginiz olmasa bile, unlu düşünürleri okuyun, okuyun ki bir konudaki bilgiyi başka bir konuda kullanabilmeyi öğrenin.
Çok yönlü olmaya dikkat edin, her konuda her şeyi bilemezsiniz fakat bir çok konuda bir çok şey bilebilirsiniz.
Sınırlı uzmanlaşma alanlarınızın, yani enerjini yogunlastirsiginiz, yatırım yaptığınız konular haricinde icinde bulunduğunuz ortamlarsa konuşulan konulardan da az buçuk bir şeyler öğrenin.
Insanlarin önemli konularda tartışmalar döndürdüğü bir ortamda sulu ve gereksiz şakalar yapılmaz.
Eğer o ortam için yeterli değilseniz sessiz kalırsınız konuşulan konuyla ilgili bildiğiniz az buçuk bir şeyler varsa da doğru anda gerekli şekilde bunları belirtirsiniz.
Ortamdaki insanları korkuya itecek gizem ve maçoluk gibi unsurlardan bahsetmiyorum bile. Diyeceğim o ki adapte olun ve neyi nerede yapacağınızı öğrenin. Bunun en garanti yolu gözleme ve deneydir. Güvendiğiniz kişileri gözlemleyin ve elde ettiğiniz verileri sosyalleşerek deneyin.
“Fake it until make it” felsefesi birisini taklit etmek için değildir.
Bircok kişi hata yapmayacak hale gelip sahaya öyle çıkacağım diye düşünüyor bu yanlış.
Denemeden hata yapamazsınız. Hata yapmadan mükemmel olamazsınız.
