Tag

Kırmızıhap

Browsing

Öncelikli olarak buradaki özellikler aşırı keskin sınırlar ile birbirinden ayrılmamıştır, bir kişi farklı kategorilere ait özelliklere sahip olabilir aynı zamanda bir kişi zamanla kendi özelliklerini değiştirebilir. Ve kendisine yeni özellikler ekleyebilir. Bazı kategorilere ait özelliklere doğuştan sahip olabilirsiniz. Herhangi bir çaba harcamadan, doğal bir sürecin sonunda kendinizi bu özelliklere sahip olarak bulabilirsiniz. Alfa dediğimiz; hayvanlar âleminde, genel doğal hiyerarşiye uyum sağlamanın yanında kendi küçük grubunda üstünlük sağlanmış bireylerdir ve bu üstünlükleri sayesinde birçok partnere ulaşabilir ve üreyebilir. Hiyerarşi savaşının zaman içerisinde yüksek risk içeren bireysel savaşlardan ki bu savaş stratejisi her zaman yerini korumaktadır,  dominantlık mücadelesine dönüşmüştür. Yeterli sosyal ilişkilere sahip ve ya topluma karşı gerektiği yerde gerekeni verebilen kişiler elde ettikleri sosyal güç ile dominant hale gelmiştir. Bunun sonucunda bireysel mücadeleye girse kaybedeceği rakiplerine dahi üstünlük kurabilmişlerdir. Sonuç olarak hiyerarşide yukarılara çıkılmış ve ödül konumuna gelerek üremek için önce seçilen sonrasında da seçen kişi olmuşlardır. İnsanlar âlemindeki nüfusun artması,…

Duygusal güç; birçok kişi tarafından, birçok farklı anlama gelen bir kavram. Duygusal güç ile ilgili aklımıza gelebilecek kavramlardan önce aklımıza gelmemesi gerekeni konuşmamız gerekir. Duygusal güç demek, duygusuz olmak demek değildir. Duygularını saklamak demek değildir. Birçok kişi duygusal gücü bu iki kavram arasına sıkıştırıyor ve bu da yanlış anlaşılmalara neden oluyor. Hiçbir insanın ruh hali sabit değil. Hepimizin ruh hali değişkendir, inişler ve çıkışlar bizim normalimizdir olması gerekendir. Bundan dolayı duygusal güç sahibi olmak isteyen insanlar ben sabit bir duygu durumunda kalmalıyım, mesela sürekli sakin kalmalıyım gibi bir düşünce içerisine girerler ise başarısız olmaları kaçınılmazdır. Sabit bir duygu durum halinde bulunmalarının haricinde, bazı duygulardan uzak durmaya çalışmak da duygusal güç ile bağdaşmayan bir durumdur. Ben asla üzülmeyeceğim, ben asla sinirlenmeyeceğim gibi bir şey olamaz. İnsanları bu durumun içerisine sürükleyen şey ise duygusal olmanın zayıflık olarak algılanmasıdır. Duygularınız sizin zayıf bir insan olduğunuzu göstermez. Bir şeye üzülmek sizi zayıf yapmaz. Sizi…

Kendini bu şekilde görenlerin sayısı bir hayli fazlalaştı. Başkalarının kendisini bu şekilde görmesini isteyenlerin sayısı da sürekli artıyor. Redpill felsefesinin bazı insanları bu düşünceye ittiğini düşünebilirsiniz ama sorun Redpill felsefesinde değil. Maalesef ki birçoğumuz büyüme çağında kendisine yol gösterecek doğru düzgün birisini bulamadı. Bizden öncekiler kendilerine verilenle yetinmek zorunda olan bir nesildi. Erkeklik algısını sorgulamak ve sistematikleştirmek gibi bir gayeleri yoktu. Tabı bu konuda onları suçlamıyorum. Bir toplumun bir düşünceyi geliştirmek için, belirli özelliklere sahip olmasının yanında, zamana ihtiyacı vardır, stabil ilerlemeye ve refaha ihtiyacı vardır. Bunlar sağlanmadığı sürece toplumsal bir ilerleme görülemez. Bireyler ilerler. Türkiye gibi gündemi sürekli değişen, içindeki insanların sürekli hayat mücadelesi vermek zorunda olduğu bir yerde, tutup da insanlara siz neden çocuklarınıza doğru düzgün rehber olmadınız diyemiyorsunuz. Babalarından gördükleri geleneksel yaklaşımlar her nesilde biraz daha azaldı, Bu kişilerin yoğun mücadelesinin verdiği bıkkınlık, dünyanın giderek küreselleşmesi geleneklerin yanlış olduğunu ve uzaklaşılması gerektiğini gösterdi. Toplumda bir birey…

Seninle seks yapmayı erteleyen veya seninle seks yapmayı ertelediğini ima eden bir kadın asla beklemeye değmez. Tomassi’nin Demirden Kanunlarının ikinci maddesindeyiz. İlk yazımda da belirttiğim gibi; Redpill felsefesini okumaya başlamış bir çok arkadaşımız okuduğu yazıları kendi içerisinde bulunduğu ortama göre revize etmeden harekete geçmeye çalışıyor. Şimdi öncelikle bu kuralda Rollo ne demek istemiş onu anlatayım daha sonrasında ise gördüğüm yanlışlardan ve bu yanlışların içerisine nasıl düşmemeniz gerektiğinden bahsedeyim. Bakın “Erkek adam” hayatının kontrolünü eline almış kişidir. Güçlü olandır yani kendisini ilerlemeye adamış ve kendi kalesini güçlendirmek için durmaksızın çalışan idealleri olan net bir çerçevesi olan insandır. İlişkilerde “Ödül” olan sizsinizdir. Bir erkeğin ilişkide verdikleri bir kadınınkinden daha fazladır. Bir erkek olarak siz sahip olduğunuz şeyi yani zamanınızı verirsiniz. Siz ilgi verirsiniz. Siz bir kadın ile birlikteyseniz zaten kadının inanılmaz filtreleme sistemini geçtiğiniz için o konumdasınızdır. Yani siz ödülsünüz. Kadınlar bir bunu yapmıyor mu? Onlar ilgi ve zaman vermiyor mu?  Diyebilirsiniz.…

Libido; temelde cinsel içgüdü, cinselliğe duyulan yoğun arzuyu tanımlar. Libido vücudumuzdaki androjen hormonlarla ilişkilidir. Hem erkeklerde hem kadınlarda mevcut olan androjen hormonlar libidonun itici gücünü oluşturmaktadır. Libidonun tek belirleyici unsuru hormonlar değildir. Psikolojik etmenler de bir hayli önemlidir. Libido üzerinde östrojen hormonun da etkisi vardır. Kadınlarda da testosteron libidonun temelini oluşturur iken östrojen cinsel duyarlılığı arttırır. Kadınların mensturasyon döneminde meydana gelen androjen artışı libidoda belirgin bir artış sağlar. Bu libido artışında daha çok hormon etkisi ön plandayken ovulasyonun – yumurtlamanın – olduğu dönemde ise pik yapmış östrojen seviyesi ve aynı zamanda devreye giren üreme içgüdüsü gibi psikolojik etmenler, androjen hormonlardan daha baskın bir şekilde libido üzerinde rol oynar. Mensturasyon siklusu sürekli olarak homon seviyelerinin değişmesine neden olmaktadır. Kadınlarda hâkim hormon östrojendir ve bu değişiklik büyük çoğunlukla östrojen seviyelerinin azalıp artması ve belirli dönemde zaten miktarı az olan testosteron miktarı üzerinden sağlanmaktadır. Erkeklerde ise , kadınlardaki gibi yüksek miktarda östrojen üreten…

Kadınlar anlık yaşarlar. Burada, hayatını planlayamazlar veya mantıktan yoksundurlar demiyorum. Bahsettiğimiz olay hipergami dürtünün bize nasıl yansıdığıdır. Kadınların hisleri anlıktır, geçicidir. İlişkilerde sizin için harika olan ve hissettirdiklerini asla unutamayacağınız bir olayı silip atmaları çok kolaydır. Çünkü erkeklerin duyguları ve algıları belirli bir mantık temelinin üzerine kuruludur. Safi duygusallık, duygularına göre karar vermek kadınlara has özelliklerdir. Sizlere daha sonradan anlatacağım Briffault Kanunu bunu neden yaptıklarını bizlere güzelce anlatır. Erkeğin hiyerarşisinin işleyişi ve hayattaki kaynaklara ulaşmasında izlediği yol oldukça  lineerdir ve daha çok kesinlikler içerir. İki sonuçlu olaylar bizim hayatımızın işleyişini belirlemede önemli bir yere sahiptir. Gelişen ve küreselleşen dünyada güçlü erkeğin tanımı değişmiştir. Gücün tanımı değişmiştir. Güçlü değilsen kaybedersin. Yerinden kalkmadığında geride kalmaya mahkûmsun gibi iki sonucu olan denklemler halen bizim hayatımızı ve hiyerarşide nasıl yer edeceğimizi belirliyor. Günümüzde olmasa bile binlerce yıldır benzer kurallardan geçerek oluşturduğumuz bu hiyerarşik düzen bilinçaltımıza kazındı ve mantığımızı da etkiliyor. Kadınların kendi aralarındaki hiyerarşik…