Duygusal güç; birçok kişi tarafından, birçok farklı anlama gelen bir kavram.

Duygusal güç ile ilgili aklımıza gelebilecek kavramlardan önce aklımıza gelmemesi gerekeni konuşmamız gerekir. Duygusal güç demek, duygusuz olmak demek değildir. Duygularını saklamak demek değildir.

Birçok kişi duygusal gücü bu iki kavram arasına sıkıştırıyor ve bu da yanlış anlaşılmalara neden oluyor. Hiçbir insanın ruh hali sabit değil. Hepimizin ruh hali değişkendir, inişler ve çıkışlar bizim normalimizdir olması gerekendir.

Bundan dolayı duygusal güç sahibi olmak isteyen insanlar ben sabit bir duygu durumunda kalmalıyım, mesela sürekli sakin kalmalıyım gibi bir düşünce içerisine girerler ise başarısız olmaları kaçınılmazdır.

Sabit bir duygu durum halinde bulunmalarının haricinde, bazı duygulardan uzak durmaya çalışmak da duygusal güç ile bağdaşmayan bir durumdur. Ben asla üzülmeyeceğim, ben asla sinirlenmeyeceğim gibi bir şey olamaz. İnsanları bu durumun içerisine sürükleyen şey ise duygusal olmanın zayıflık olarak algılanmasıdır. Duygularınız sizin zayıf bir insan olduğunuzu göstermez. Bir şeye üzülmek sizi zayıf yapmaz.

Sizi zayıf yapan şey;  içinde bulunduğunuz duygu durumu, yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış kişiye belli etmenizdir. İnsanlara açık kapı bırakmanızdır.

Duygular bireyseldir. Herhangi bir olayın, her insanda oluşturacağı duygu farklıdır ya da benzer duygular farklı düzeyde oluşacaktır. Bu bağlamda herhangi bir insana bakarak, bu kişi burada benim kadar üzülmedi, ben de üzülmemeliydim dememelisiniz. Sonuçta yaşanan duygular size özgü, o yüzden başkalarına özgü olan bir şeye göre kendinize eziyet etmeyin.

Yaşadığınız duygular sizi zayıf birisi yapmaz, bu duyguları ne kadar kontrol edemediğiniz sizi zayıf birisi yapar.

 

Duygusal güce ilk kez şahit olduğum ve an ile bunu anlamlandırabildiğim an birbirinden farklıydı.

 

Lisedeyken bir tane öğretmenimiz derse gelmemişti, bunun üzerine başka bir öğretmen gelip, bizim öğretmenin babasının vefat ettiğini söylemişti. Ertesi gün adam derse geldi hiçbir şey yokmuş gibi dersini anlattı. O zamanlar “Ulan daha dun baban ölmüş bugün hiçbir şey olmamış gibi ders anlatıyorsun.” Şeklinde yorumda bulunmuştum.

Daha sonra babamın bası vefat etmişti, babam kalkıp işe gitmişti. Anneme babam niye işe gitti dediğimde çünkü gitmesi gerekiyor demişti. Bana dünyanın en zırva olayı olarak gelmişti. Ne demek gitmesi gerekiyordu?

Gitmesi gerekiyor arkadaşlar. Hayat senin etrafında dönmüyor. Hayat, devam ederken senin başına gelenleri gerçekten hiç umursamıyor. Geride kalma lüksünüz de yok.

Tabi ki duygusal güç dediğimiz bir günde oluşacak bir şey değil. Bazı duyguları yaşamanız gerekiyor, bunları yaşadıktan sonra bunlarla tek başına mücadele edip ayakta kalmamız gerekiyor. Bu ayakta kalma mücadelemiz, benzer duyguyu daha yüksek yoğunlukta yaşadığımızda bize yardımcı olabilecek tek etmendir.

O yüzden duygusal güce erişmek istiyorsanız, yukarıda da bahsettiğim yanlış anlaşılmalardan birinin içine düşmeyin yani bazı duyguları yaşamaktan uzak durma yoluna girmeyin. Duyguları yaşamanın normal olduğunu kabul edin. Kontrolü elden bırakmayın.

Hayatınızda en mutlu olduğunuz anı hatırlayın. Pik noktasını düşünün. Kaç saniye sürdü? Bazı duygular diğerlerine nazaran bizde daha derin etkiler bırakır. En üzgün olduğun anı düşün, en sinirli olduğun anı düşün sen kendini kontrol edemesen bile bu duyguların yoğunlukları azalacaktır.

Senin yapman gereken şey kendine bu duyguları kontrollü bir şekilde yaşamak için zaman vermek bu duygu yoğunluğu azalana kadar ki süreçte zarar görecek, zarar verecek bir davranışta bulunmaman, hayatın akışını kaçırmaman, sorumluluklarını mümkün mertebe aksatmaman.

Redpill yanılgılarından birisi karşı cinse karşı duygu hissedilmemesi gerektiğinin zannedilmesidir. Kimse size birisine karşı bir duygu hissetmeyin demiyor. Kime karşı duygu hissedeceğine iyi karar ver diyor. Sen, duygusal yatırım yapabileceğin birisini bulduktan sonra onunla geçen birlikteliğin sonucunda, o kişiye karşı yoğun bir sevgi besleyebilirsin. Bu seni zayıf birisi yapmaz. Seni zayıf yapacak şey, beslemiş olduğun duygudan dolayı ipleri elden bırakmandır. Karşının senin üzerinde yapmış olduğu bir sınır ihlalini tolere etmendir. Duygusal gücü olan kişi, karşısındaki kişiyi hayatında çıkarttığında hem kendisinin, bazen de karşısındakinin, üzüleceğini bildiği halde yapması gerekeni yapan kişidir.

Çok mutlu olduğu zaman, belki sonrasında kendisine karşı kullanılabilecek bir şeyi açık etmeyen kişidir.

Çok sinirli olduğunda, öfkelendiğinde sebebi ne olursa olsun kendisinin zarar görebileceği veya zarar verebileceği ve bunların kendisinden götürebileceklerini düşünüp kendisini kontrol eden kişidir.

Duygularını yaşamayan değil kontrol edebilen kişidir duygusal güçlü kişi.

Sevgilin seni aldatırsa yapacağın şey kadını o an hayatından çıkartmaktır. Bunu yaparsan kazanırsın. O durumda kendi gücünü sadece duygularını kontrol ederek gösterebilirsin. Sonrasında git istersen ağla ama kısa kes yarın yeni bir gün ve yapacak bir ton işin var.

Hayatımda her şeyin ters gittiği, istediğim şeylerin parmaklarımın ucundan kaçtığı, etrafımdaki herkes ile aramdaki farkın açıldığını gördüğüm bir dönemim oldu. Üzüldüm, sinirlendim, öfkelendim sonrasında kimsenin çok da umurunda olmadığımı gördüm.

Sonrasında adım atmam gerektiğini fark ettim. Üzülmem geçiyor muydu? Hayır. Sinirlerim Geçiyor muydu? Hayır. Azalar duygular ara ara yükseliyor muydu? Evet.

Duygularını kenarda tutup hayatı yakalamaya çalışmayı tecrübe ettim. Bunun karşılığını aldığım gün duygusal gücün ne demek olduğunu anlamlandırabildim.

Bütün duyguları tek tek konuşamayız ve dediğim gibi benim algıladığım ile sizin algıladığınız faklı olacağı için yapabilsek bile anlamsız olacaktır.

Kolay olmadığını biliyorum. Tek bir cümlede şunu yapmalısın demem kolay gördüğüm, basite indirgediğim anlamına gelmiyor.

Sizler Kırmızı Hapı, beni bu yüzden takip ediyorsunuz. Size zor olan şeyleri söylemem için. Sizi rahat olandan zor olana yönlendirmem için.

Bir erkek nasıl duygusal güçlü olur? Kendisine karşı dürüst olarak, kendisinin nasıl bir insan olduğunu doğrum tanımlayarak ve bunlar üzerinden mantıklı çıkarımlar yapıp, kendine uygun olanı yaşayarak güçlü olur.

Sizler bir kişiye dönüşmeye çalışmıyorsunuz, kendinizin en iyi haline dönüşmeye çalışıyorsunuz.

Kıskançlık konusunu bir podcast yayınında anlatacağım.

 

 

Author

Write A Comment