Tag

erkek

Browsing

Mahalle abisi kıvamında tavsiye veren platformlardan kırmızı hapı okuyan birçok erkek “maço,komik,gizemli vs.” olacağım diye rezil oluyor ve en önemlisi neyi yanlış yaptıklarını bile tahmin edemeyecek durumda oluyorlar.⁣ ⁣ Efendim işte maço olacaksın, sert olacaksın, ciddi olacaksın, kız sana bakmaya korkacak yada sürekli espriler yapacaksın, çevrendeki insanları güldüreceksin. Gibi sadece belli kalıplara sıkıştırılmış örnekler çoğaltılabilir.⁣ ⁣ Özellikle de kadınlar için uğraş verme alt metni vardır bu öğütlerde.⁣ ⁣ Aşırı gizemli olacaksın, salaş ve bol giyineceksin havalı görüneceksin, hiç kimse senin hakkında bir şey bilmeyecek. ⁣ ⁣ Hiçbir şey başlı başına “bir” şey değildir. Erkekten de yalnızca bir şey olmasını beklemek, bunu istemek saçma olacaktır. ⁣ ⁣ Burada dengenin öneminden bahsetmek zorundayım. Yaşam kaostan, karmaşadan ibarettir. önemli olan bu karmaşayı yönetebilmektir, tek yönlü olarak karmaşadan sıyrılmak değil.⁣ ⁣ Doğada her nasıl bir denge varsa insanın da sosyal hayatındaki karakterinde bir denge olması gerekir.⁣ ⁣ Söz gelimi sürekli espiriler yapan ve insanları…

Sizle alfa olmak istemiyorsunuz. Sizler insanların sizi alfa olarak görmesini istiyorsunuz ve insanlardan aldığınız tepkiler doğrultusunda buna inanmak istiyorsunuz. Bahsettiğim şey “fake it, until make it” yani “yapana kadar taklit et” kavramından farklı. Bu bir adımlama yöntemidir. Olmak istediğin kişiye ulaşmak için seçtiğin yolda senden önce gitmiş olanların yaptıklarını incelemek, bir şeyi nasıl yaptıklarını izlemek ve onları taklit etmek; bu hareketler senin bünyende doğal seyrini bulana kadar yapman gereken bir şey. Öğrenmenin yöntemi budur. Tekrar edeceksin ne zamanki bir işin hareket mekanizmalarını anladın, işte bu andan sonra kendine uygun modifiye etmen gerekiyor. Alfa taklidi diye nitelendirdiğim olay ise bundan daha farklı, gelin inceleyelim. Kişi kendisine bir rol model seçiyor veya rol modelini kendisi oluşturuyor. Kendisinin nasıl olması gerektiğini tasarlıyor, hem de her ayrıntısı ile. Sonra bu kişi tasarladığı karakterin özelliklerinden zahmetsiz bir şekilde değiştirebileceklerini belirliyor. Mesela saç modeli, kıyafet seçimi, taktığı gözlük, giydiği gömlek artık buna ne dersek. Hem başkalarının…

Kendini bu şekilde görenlerin sayısı bir hayli fazlalaştı. Başkalarının kendisini bu şekilde görmesini isteyenlerin sayısı da sürekli artıyor. Redpill felsefesinin bazı insanları bu düşünceye ittiğini düşünebilirsiniz ama sorun Redpill felsefesinde değil. Maalesef ki birçoğumuz büyüme çağında kendisine yol gösterecek doğru düzgün birisini bulamadı. Bizden öncekiler kendilerine verilenle yetinmek zorunda olan bir nesildi. Erkeklik algısını sorgulamak ve sistematikleştirmek gibi bir gayeleri yoktu. Tabı bu konuda onları suçlamıyorum. Bir toplumun bir düşünceyi geliştirmek için, belirli özelliklere sahip olmasının yanında, zamana ihtiyacı vardır, stabil ilerlemeye ve refaha ihtiyacı vardır. Bunlar sağlanmadığı sürece toplumsal bir ilerleme görülemez. Bireyler ilerler. Türkiye gibi gündemi sürekli değişen, içindeki insanların sürekli hayat mücadelesi vermek zorunda olduğu bir yerde, tutup da insanlara siz neden çocuklarınıza doğru düzgün rehber olmadınız diyemiyorsunuz. Babalarından gördükleri geleneksel yaklaşımlar her nesilde biraz daha azaldı, Bu kişilerin yoğun mücadelesinin verdiği bıkkınlık, dünyanın giderek küreselleşmesi geleneklerin yanlış olduğunu ve uzaklaşılması gerektiğini gösterdi. Toplumda bir birey…

Yeni bir ilişki kurmak için zaman harcamak, eski ve bitmiş bir ilişkiyi canlandırmak için çaba harcamaktan her zaman daha iyidir. Demirden Kanunların 4. maddesi ile kaldığımız yerden devam ediyoruz. Kendi kararınızla bitirdiğiniz bir ilişki hakkında zaten konuşmaya gerek yok, sorumluluk alın ve kararınızdan dönüp küçük düşmeyin. İlişkin sen hiçbir şey yapmadan da bitebilir. Bu tarz durumda senin duruşundan ve hareketlerinden eminsen, senin olmak için çaba gösterdiğin kişiyi görmezden gelen birisine, tekrar “bak ben buradayım, beni bir daha gör” demenin anlamı yok. Sizin değerinizi sadece siz belirlersiniz. Bu yazı erkek olma yolunda yapılmış hatalar yüzünden bitmiş ilişkiler içindir. Burada Rollo şu an içinde bulunduğun ve kötüye giden bir ilişkiden bahsetmiyor. Bazı durumlar vardır ki; partnerinde bir problem olmamasına rağmen, senin adı ardına yapmış olduğun yanlışlar ilişkinizi çıkmaza sokmuştur. Bu tarz durumlarda; içinde bulunan kötü durumu düzeltmek için çaba gösterilebilir ama sizin çaba göstermeniz demek ilişkiniz düzelecek demek değildir. Sadece ilişkilerden bahsetmiyorum;…

Seninle seks yapmayı erteleyen veya seninle seks yapmayı ertelediğini ima eden bir kadın asla beklemeye değmez. Tomassi’nin Demirden Kanunlarının ikinci maddesindeyiz. İlk yazımda da belirttiğim gibi; Redpill felsefesini okumaya başlamış bir çok arkadaşımız okuduğu yazıları kendi içerisinde bulunduğu ortama göre revize etmeden harekete geçmeye çalışıyor. Şimdi öncelikle bu kuralda Rollo ne demek istemiş onu anlatayım daha sonrasında ise gördüğüm yanlışlardan ve bu yanlışların içerisine nasıl düşmemeniz gerektiğinden bahsedeyim. Bakın “Erkek adam” hayatının kontrolünü eline almış kişidir. Güçlü olandır yani kendisini ilerlemeye adamış ve kendi kalesini güçlendirmek için durmaksızın çalışan idealleri olan net bir çerçevesi olan insandır. İlişkilerde “Ödül” olan sizsinizdir. Bir erkeğin ilişkide verdikleri bir kadınınkinden daha fazladır. Bir erkek olarak siz sahip olduğunuz şeyi yani zamanınızı verirsiniz. Siz ilgi verirsiniz. Siz bir kadın ile birlikteyseniz zaten kadının inanılmaz filtreleme sistemini geçtiğiniz için o konumdasınızdır. Yani siz ödülsünüz. Kadınlar bir bunu yapmıyor mu? Onlar ilgi ve zaman vermiyor mu?  Diyebilirsiniz.…

Libido; temelde cinsel içgüdü, cinselliğe duyulan yoğun arzuyu tanımlar. Libido vücudumuzdaki androjen hormonlarla ilişkilidir. Hem erkeklerde hem kadınlarda mevcut olan androjen hormonlar libidonun itici gücünü oluşturmaktadır. Libidonun tek belirleyici unsuru hormonlar değildir. Psikolojik etmenler de bir hayli önemlidir. Libido üzerinde östrojen hormonun da etkisi vardır. Kadınlarda da testosteron libidonun temelini oluşturur iken östrojen cinsel duyarlılığı arttırır. Kadınların mensturasyon döneminde meydana gelen androjen artışı libidoda belirgin bir artış sağlar. Bu libido artışında daha çok hormon etkisi ön plandayken ovulasyonun – yumurtlamanın – olduğu dönemde ise pik yapmış östrojen seviyesi ve aynı zamanda devreye giren üreme içgüdüsü gibi psikolojik etmenler, androjen hormonlardan daha baskın bir şekilde libido üzerinde rol oynar. Mensturasyon siklusu sürekli olarak homon seviyelerinin değişmesine neden olmaktadır. Kadınlarda hâkim hormon östrojendir ve bu değişiklik büyük çoğunlukla östrojen seviyelerinin azalıp artması ve belirli dönemde zaten miktarı az olan testosteron miktarı üzerinden sağlanmaktadır. Erkeklerde ise , kadınlardaki gibi yüksek miktarda östrojen üreten…

Cinsel Pazar Değeri kırmızı hap camiasında kullanılan bir terimdir. Uzun bir söylemi olduğu için genellikle yazılarda ve söylemlerde CPD olarak kullanılır. Ben de hem podcastlerimde hem de yazılarımda bu şekilde kullanacağım. Tek bir parametreden oluşmaz. Hayatınızda size değer katacak her şeyin total sonucudur. Statünüz, paranız, kültürel birikiminiz, kıyafetleriniz, masküleniteniz, duygusal gücünüz, fiziki özellikleriniz ve benzeri şekilde uzayıp giden bir listenin sonucunda oluşmuş kolektif bir kavramdır. Tabi ki CPD sadece erkeklere ait bir kavram değildir. Kadınlarında kendi cinsel pazar değeri vardır. Aslında özetle, karşı cinslerin üremek için partner seçiminde kullandıkları parametreler ve hemcinsleri arasındaki hiyerarşiyi belirleyen parametreler bütünüdür.Yakışıklı olmanız, boyunuzun uzun olması ve ya ikincil sex karakterleriniz belirgin olması karşı cinse genetik potansiyeliniz hakkında bir imaj çizersiniz bu CPD için bir parametredir. Sağlam bir geliriniz ve statünüz vardır bunlarda hemcinsiniz içerisindeki hiyerarşideki yeriniz belirler. Sizin hemcinsleriniz arasındaki hiyerarşideki yeriniz CPD için birer parametredir. Hiyerarşi konusunu ve hipergami konusunu podcastlerimde anlattım. CPD’…

Mavi haplı düşünce; erkekleri toplumsal rollerinden saptırdı. İzlediğimiz filmler, gazetelerde yapılan haberler, sosyal medyada bizlere dayatılan hayatlar, 3.dalga feminist propagandalar –toplumsal ahlak kurallarını arkalarına aldıkları destekli güçlerle herkese dayatmaya çalışan ve buna uymayanları çeşitli politikalar ile sindirmeye çalışan güruhtan bahsediyorum- , popülizm ve politik doğruculuk; bugün erkekleri doğru zannedilen yanlışlar dünyasında yaşamaya zorluyor. Her türlü zorluğu yaşamaya mecbur bırakılmış, tanımadığı kişiler için fedakârlık yapmak zorunda kalan, yeteri kadar değere sahip değilse canının bile değeri olmayan,  “güçlü” erkek olma algısı çarpıklaştırılıp bunun kötü bir şey olduğu öğretilen, erkek olduğu için bile hatalı ve potansiyel olarak hata yapmaya meyilli olduğunu kabul eden, toplumda yaşadığı problemlerin önemsenmediği ve “erkeksin yaparsın, halledersin” denildiği; karşı cinsle olan ilişkilerinde tasmalı bir köpek olması öğütlenen, bu ilişkiler içerisinde kendi önemi olmadan sadece karşısındaki kişiye maddi ve manevi bir sağlayıcı olması söylenen, kendi farkındalığında olduğunda istekleri ilk paragrafta değindiğim olgular sayesinde bastırılan bir erkek modeli ortaya çıktı. Erkek…