Sizle alfa olmak istemiyorsunuz. Sizler insanların sizi alfa olarak görmesini istiyorsunuz ve insanlardan aldığınız tepkiler doğrultusunda buna inanmak istiyorsunuz.

Bahsettiğim şey “fake it, until make it” yani “yapana kadar taklit et” kavramından farklı.

Bu bir adımlama yöntemidir. Olmak istediğin kişiye ulaşmak için seçtiğin yolda senden önce gitmiş olanların yaptıklarını incelemek, bir şeyi nasıl yaptıklarını izlemek ve onları taklit etmek; bu hareketler senin bünyende doğal seyrini bulana kadar yapman gereken bir şey.

Öğrenmenin yöntemi budur. Tekrar edeceksin ne zamanki bir işin hareket mekanizmalarını anladın, işte bu andan sonra kendine uygun modifiye etmen gerekiyor.

Alfa taklidi diye nitelendirdiğim olay ise bundan daha farklı, gelin inceleyelim.

Kişi kendisine bir rol model seçiyor veya rol modelini kendisi oluşturuyor. Kendisinin nasıl olması gerektiğini tasarlıyor, hem de her ayrıntısı ile.

Sonra bu kişi tasarladığı karakterin özelliklerinden zahmetsiz bir şekilde değiştirebileceklerini belirliyor. Mesela saç modeli, kıyafet seçimi, taktığı gözlük, giydiği gömlek artık buna ne dersek. Hem başkalarının kolaylıkla kendisinde olan değişimi fark edebileceği hem de kendisinin kolayca adapte olabileceği özellikler.

Alfa olmak zordur. Sürekli daha ileriye gitmek için zordur.

Bazı kişiler soruyor siz ve sizin gibi bu konuda içerik üreten kişiler bunu neden yapıyor? Herkesi bu yola sokarsanız, sizin farkınız ne olacak? Diye.

Bunun 2 sebebi var;

Birincisi, bilgi bencili olmayı sevmiyorum, öğrendiğim şeyleri başkalarına anlatmayı ve onların hayatında bir şeyler değiştirmiş olmayı, onlara ufak da olsa bir farkındalık katmayı seviyorum.

İkincisi, bunun çok zor olduğunu biliyorum. Tüm dünyadaki erkekleri bir ekrana bakmaya zorlasak ve onlara dünyanın en iyi anlatıcıları tarafından bu felsefeyi anlatsak, çok büyük bir şey değişmeyecek.

Çünkü maskülen olmak çok zor.

İlerlemek, sorumluluk almak, kendini disipline etmek, her ortamda duruşunu korumak, sürekli kendine yapılan sınavlardan geçmek ve daha nicesi çok zor.

İşte bu zorluğa göğüs göremeyen kişiler değiştirebildikleri kadar özellik ile insanların kendisini alfa olarak görmesini istiyor.

Kolay olanı herkes yapar, değişim bu basit şeylerde değildir. Kimsenin yapmadığı şeyleri yaparsan değişirsin ve değiştiğini insanlara gösterirsin.

Küçük birkaç imaj değişikliği ve büyük ihtimalle de arkasında yatan asıl mantığı anlamadan sağdan soldan duydukları redpill söylemleri ile kadının karşısına geçiyor.

Kadın ile tanışıyor, belki bildiği kadar teorikle birkaç testi de geçiyor fakat olmuyor.

Kadınların filtreleme sistemleri, kendilerine partner seçmelerinin arkasında yatan mantık binlerce yıllık bir tecrübe ile kodlarına yazıldı ve hayatları boyunca bunu uygulamadıkları bir saniye bile olmadı.

Sen ise sana rol model olacak kişileri bulamadın ve karakterinin oluşacağı en büyük evreyi kadınlardan öğrendin. Daha da kötüsü kadınlar tarafından yetiştirilmiş başka erkeklerden öğrendin. Sen sana unutturulmuş olan bir şeyi tekrar hatırlıyorsun.

Kadınların bu biyolojik filtreleme sistemi çok güçlüdür.

Ve sen onu kandıramazsın. Kandırdığını zannedersin.

Kendini alfa olduğuna inandıran fakat bu uğurda elde tutulur hiçbir şey yapmamış arkadaşımız, bu güzide sistem karşısında takılıyor.

Ve sonra kendisini bitirecek olan o mükemmel cümleyi söylüyor:

“öhm; tam olarak anlamadın galiba, ben bir alfayım.

Bir kadın, kendisini ucuz numaralar ile kandırmaya çalıştığınızı anladığı an, gözünden ışık hızında düşersiniz.

Birçok kişi şu kadınların erkeklerden beklentileri karşında senin neyin var? Bunu hak edecek ne yaptın? Argümanını sunuyor.

Fakat kadınları kendilerine biçtikleri değeri, kadınların arasındaki hiyerarşik konumundan alır.

Bu kadının hiçbir özelliği olmasa bile, yeterince ilgi gördüyse ve kadınlar arasındaki hiyerarşide üstte ise, kendisinin kim olduğuna bakmadan en iyisini ister.

Bunu kendilerine verilmesi gereken bir hak gibi görür hem de.

O yüzden kadınlar değeri oturmamış erkekleri kendisine hakaret sayar.

O yüzden, alfanın onunla dalga geçmesi veya canının istediği gibi konuşması önemli değildir de “iyi çocuğun” efendi şekilde merhaba demesi mide bulandırıcıdır.

Kendine hakaret saydıkları iyi çocuktan yani değersiz gördükleri kişiden daha da çok nefret ettikleri tek kişi kendilerini değerli diye kandırmaya çalışan ve aslında değersiz olan kişilerdir.

Bu arada nefret ediyorlar derken abartmıyorum.

Hayattaki seçimlerinizi iyi yapın.

O yüzden istenilen olmak için uğraşmalısın ki, seni istesinler.

Author

Write A Comment