Author

Doğal Erkek Sağlığı

Browsing

Gluten Nedir? Gluten buğdayda bulunan bir proteindir. Bağlayıcı bir maddedir, bu da malzemelerin birbirine yapışmasını sağlar ekmeğin kabarması yine gluten sayesindedir .Gluten, gliadin ve glutenin adı verilen iki proteinden oluşur. Gluten Seks Yaşamınızı Nasıl Etkiler? Sindirim sorunları: Her şeyden önce, gluten pek çok sindirim sorunu yaratır. En yaygın yan etkilerden bazıları aşırı şişkinlik, gaz ve genel sindirim rahatsızlığıdır. Vitamin ve Mineral Eksiklikleri: Gluten bağırsağınızı tahriş eder ve sonuç olarak, bağırsaklarınızın birçok vitamin ve mineralleri emebilme kabiliyetine zarar verebilir.Örneğin, C vitamini, D vitamini, folat ve çinko…Sadece birkaç tanesidir. 2002’den bir çalışma, glutene duyarlı olan hastaların çeşitli vitaminlerde önemli eksiklikler yaşadığını ortaya koymuştur.Vitamin eksiklikleri pek çok hastalığa sebebiyet vermekle birlikte seks hayatınız ve testosteron seviyeleriniz için de iyi değildir. Adrenal Stres: Glutenin cinsel gücünüze müdahale etmesinin en temel ve en kötü yolu adrenal strese neden olmasıdır.Gluten bağırsak iltihabına (ve genellikle kan şekeri salgılanmasına) neden olduğu için böbreküstü bezleriniz kortizolü aşırı üretmeye zorlanır.…

-Time Under Tension Antrenmanları- Maksimum gerilim,maksimum tahribat ve en fazla kalori yakabileceğimiz antrenman tiplerindendir.Yeni başlayanlara uygun bir program değildir.Dikkat edilmesi gereken husus kronometre ile çalışılması gerektiğidir.Hareketin negatif ve pozitif  kısımlarının yavaş ve rutin olması adele ve liflerde yüksek şiddette zorlanmaya sebebiyet verir.Çalışacağınız her bölgede uygulayabilirsiniz ve bununla ilgili hazırladığımız programı makalenin devamında bulabilirsiniz.Özellikle büyük adele çalışacağınız günlerde uygulanmasını tavsiye edilir çünkü uyguladığı şiddet eğer seviyeniz antrenmana uygun değilse size göre olmayabilir DİKKAT EDİLECEKLER BU ANTRENMANDA HER HAREKETE 3-4 SET (İYİ HİSSEDERSEN 4 SET) YAPILACAK HER HAREKETİN TAMAMLANMA SÜRESİ MİNİMUM 40 SANİYE MAKSİMUM 60 SANİYE. (KRONOMETRELİ ÇALIŞMALISIN.) HER HAREKET SONRASI DİNLENME SÜRESİ MAKSİMUM 90 SANİYE. HAREKETE BAŞLADIKTAN SONRA FLEKSİYON VEYA EKSTENSİYON NOKTASINDA 1 SANİYE BEKLE SIKIŞTIR. HAREKETİN BİTİŞ NOKTASI POZİSYONUNDA 1 SANİYE BEKLE ESNET. BU ANTRENMANDA HEDEF %120-160 ORANINDA KAS HİPERTROFİSİNİ ARTTIRMAKTIR. ANTRENMANDA SU İÇMEYİ İHMAL ETMEMELİSİN.AĞIR BİR ANTRENMANDIR. ANTRENMAN SONRASI ÖĞÜN HEMEN TÜKETİLMELİDİR.ANTRENMAN SONRASI BELİRTILEN SUPPLEMENTLER HEMEN İÇİLMELİDİR.GECE UYKUSU BİZİM…

MSG nedir? Msg diğer ismiyle Çin tuzu ,beyne etki edip o yiyeceği lezzetli bulmamızı sağlayan bir lezzet artırıcıdır.Yediğimiz pek çok paketlenmiş üründe lezzeti artırması için kullanılmaktadır.O zaman içeriğe bakıp içinde MSG olmayan ürünleri tercih ederiz dediğinizi duyar gibiyim fakat bu maddeden kaçınmak o kadar kolay değil çünkü pek çok farklı madde içinde gizleyebiliyorlar. Buna daha sonra geleceğiz şimdi çıkış noktasına bakalım “Çin Restoranı Sendromu” ifadesi 1960’larda New England Journal of Medicine’de bir makale ile ele alındı .Çin yemeği yedikten yirmi dakika sonra, bazı hassas insanlar karıncalanma, beyin sisi, uyuşukluk, göğüs tansiyonu ve ağrılar yaşadılar.Bunun nedeni Çin restoranlarında MSG’nin yaygın kullanımı. Tabi sadece etkileri bunlarla sınırlı değil Fibromiyalji,obezite,yağlı karaciğer, yüksek insülin ve kan şekeri, yüksek kolesterol dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorununa neden olan MSG üzerinde birçok tartışma vardır.Metabolik sendrom,yüksek tansiyon, bağırsak-beyin bağlantısında rahatsızlıklar, nörolojik ve beyin sağlığı sorunları testosteron düşüklüğü ve çok daha fazlası. Proteinler doğal halde yutulduğunda, mide…

Hepimizin belki de spora başlarken kendine koyduğu hedef üçgen bir vücuttur.Peki bu üçgen vücuda nasıl sahip olabiliriz?Geniş omuzlar ve ince bir bel bölgesi bu sadece estetik açıdan değil aynı zamanda hormonlarınız için de en iyi formdur( aşırı düşük yağ oranları hormonlar için iyi değildir.) Yağlı bir bel vücutta daha fazla testosteronun östrojene dönüşmesine neden olur.Bu da en son isteyeceğimiz bir durumdur. Yüksek yağ oranına sahip insanlar zayıflama sürecinde aldığı karbonhidrat çeşitlerine dikkat etseler de yağ oranı düşük,kilo almakta zorluk çeken ve hızlı gelişimi arzulayan bireyler genelde aldıkları karbonhidrat çeşidine pek dikkat etmezler çünkü amaç ne olursa olsun kilo almak ve kalıplanmaktır. Genellikle yüksek kalori ve sık öğünlerden oluşan bir beslenme düzeni ile spor hayatlarına devam ederler.Beslenmede alınan kalorinin çoğu karbonhidrattan alınır.Bu çok doğrudur fakat alınan karbonhidratın türü,içeriği,miktarı ve glisemik indeksi de çok önemlidir.Vücudumuz aç kaldıkça bilindiği üzere kan şekerimiz düşer ve biz sonrasında karbonhidrat aldığımızda tekrar yükselir.Halk arasında“yüzüme renk geldi”…

Bu yazımızda, daha düşük tekrarlı yani maksimal kuvvet antrenmanlarının testosteron düzeyine pozitif etkilerini akademik bir çalışma öncülüğünde nitelendireceğiz. Öncesinde şahsen takip edip, referans aldığım iki kurumdaki maksimal kuvvet antremanlarından bahsetmek isterim.
Kurumlardan ilki ACSM (American Colllege of Sports Medicine), ikincisi ise NASM (National Academy of Sports Medicine). Kurumlardaki yetkililerin görüşlerini baz alarak maksimal ağırlık antremanlarını değerlendireceğiz.

İlk aşamamız tabiki de stabilizasyon, aynı zamanda bu aşama artık mobilizasyon aşamasından sonra düşünülmektedir. Önce eklemlerimiz mobil (eklem hareket açıklığı) olacak ki antrenman süreçlerine sağlıklı bir geçiş yapabilelim. İkinci aşamamız ise kuvvette devamlılık, yani genel kuvvet aşamasıdır. Maksimal kuvvetin %30-35 civarı ile gerçekleştirilir, tekrar sayısı 15 ve daha üstü olarak uygulanır.
Üçüncü ise en popüler aşama olan hipertrofi aşamasıdır. Burada Nasm ve Acsm ortak paydası maksimal kuvvetin %60-%85 arası, 6 ve 12 tekrar arasında uygulanan egzersizler yer alır.
Dördüncü  yani çalışmaya konu olan aşamama; maksimal kuvvet %80-%100 arası, 1 ve 6 tekrarlar arasında uygulanır.
Son aşamayı güç olarak ifade ettiğimizde, maksimal kuvvet ile aynı rakamlar karşımıza çıkmakta. Bu iki antrenman metodunu birbirinden ayıran en net özellik; güç antremanlarının içerisine hız parametresinin katılmasıdır. Şu formülle durumu özetleyebiliriz.
Güç=Hız* Kuvvet

Bahsedilen değerler, bu kurumların baz aldığı ölçütler olmakla birlikte antrenmanların standardize edilmesi için gerekli görülmüşlerdir.

Çalışmaya gelecek olursak;
Gönüllü 65 öğrenci seçildikten sonra büyüme hormonu baz alınarak bu değerlerin en çok seyrettiği ve an az seyrettiği 2 grup çalışmaya dahil edilmiştir.(24 kişilik gruplar). Bu gruplar daha sonra iki alt gruba ayrılmışlardır. İki grubun alt gruplarından bir tanesi kontrol grubu olarak belirlenmiştir. Bir haftalık adaptasyon sürecinin ardından her deneğin bir maksimum halter ağırlığı belirlenmiş ve 10 dakikalık ısınma, germe, esnetme hareketlerinden sonra ağırlık çalışması yaptırılmıştır.

Ağırlık çalışmasındaki hareketler;
Barbell Bench Press
Barbell Shoulder Press
Squat
Cable Rowing
Barbell Curl

Her denek kaldırdığı maksimum ağırlığın; (1RM)
%80 ile 7 tekrar
%85 ile 5 tekrar
%90 ile 3 tekrar
%95 ile 2 tekrar
%100 ile 1 tekrarlık kaldırışlar yapmışlardır.

Haftada 3 gün olarak yapılan ağırlık çalışmaları 3 ay boyunca sürdürülmüş, set aralarında 3-5 dakika arası dinlendirmeler verilmiştir. Ayrıca bu metot %80 seviyesinden %100 seviyesine kadar devam eden bir piramit sistem şeklinde gerçekleşmiştir.
Kan örneklerinin toplanmas ise bu üç aylık sürecin son haftalarında saat 8.00 -11.00 -14.00 olarak belirlenmiştir. (3000 devir/dakika ve +4 derece 20 dakika santrifüj edilerek kazanılan plazmalar analiz süresince -20 derece ile muhafaza edilmiştir). Plazma testosteron düzeyi Enzim İmmuno Assay (EIA) yöntemiyle ölçülmüştür. Çalışma sonucunda büyüme hormonu ve testosteronun tüm gruplarda büyük ölçüde arttığı gözlemlenmiştir. Sonuç olarak baktığımızda direnç antrenmanlarını egzersizlerinin birer parçası haline getiren sağlıklı bireylerin maksimal kuvvetine yakın bir şiddette veya maksimal kuvveti ile gerçekleştirdiği antrenmanlarda testosteron seviyesinin yükseldiği ispatlanmıştır. Bu tarz antrenmanların kas hipertrofisine, maksimal kuvvete ve güce dayalı performansları geliştirdiğine dahil bir çok araştırmada ayrıca mevcuttur. Bizde Testosterontr ailesi olarak belirtiyoruz ki, yüksek ağırlıklı direnç antrenmanlarını mutlaka programlarınıza dahil etmeyi unutmayın.

Parfüm İçeriğindeki Gizli Kimyasallar Doğal olarak pazarlanan sabunlardan, kolonyalara kadar birçok ev ürününün son bileşenlerinden birinin “parfüm” kelimesi olduğunu hiç fark ettiniz mi? Genellikle tek bir kelime olarak yazdıkları masumane gözüken “parfüm” kelimesi aldatıcı olabilir çünkü tek bir kelimeyle yazılan “parfüm” basitçe bir kokudan değil yüzlerce kimyasal bileşenden oluşabilir . Bildiğimiz şu ki bu bileşenlerden bazıları: petrokimyasallar, östrojenik kimyasallar, hormon bozucu maddeler ve şüpheli kanserojenler gibi istenmeyen maddelerdir. Kokulara karşı pek çok reaksiyon görülebilir:astım atakları, baş ağrıları ve deri döküntüleri… Koku(parfüm), şirketlerin özel karışımları hakkında bilgi saklamasına izin veren bir ticari sırdır.Bu nedenle kamuya açıklamak zorunda değildirler. Bir yandan, bu mantıklıdır özel bir ürününüz var ve onu siz yarattınız, pazarlamak ve ondan yararlanmak istiyorsunuz. Bu adil ancak bu boşluk, genellikle zararlı veya test edilmemiş tüm kimyasalları maskelemek için kullanılır. Bir şirketin bir sebepten ötürü ifşa etmek istemediği bir şey varsa basitçe (ve yasal olarak) ‘koku’ adı altında toplayabilirler. Endüstri destekli…

Libidoyu Artıran Gıdalar Ispanak Ispanak, bol miktarda magnezyum içerir. Magnezyum, kan damarı inflamasyonunu azaltarak kan akışını artırmaya yardımcı olur. Acı Biber Acı biberler, kalbin daha hızlı atmasını ve daha fazla kan pompalamasını sağlayarak metabolizmayı hızlandırır. Zencefil Zencefil, arteriyel sağlığı iyileştirir, kan akışını iyileştirir. Muz Muzlar potasyumda yüksektir. Kan akışını azaltan sodyum bolluğunu dengelemek için potasyum gereklidir. Patates Patatesler, önemli miktarda potasyum içeren ve kan dolaşımına yardımcı olan başka bir harika besindir. Yağlı balık Omega-3 yağ asitleri, yabani somon ve sardalyada bolca bukunur ve dopamin üretimini artırır. Dopamin kan dolaşımını iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda gevşemeyi artırır, cinsel ilişkiyi daha da keyifli kılar. Bitter çikolata Koyu çikolata, kan akışını ve dopamin düzeylerini artırır, ruh halini yükseltir ve anksiyeteyi azaltır. Kabak çekirdeği Kabak çekirdeğinde testosteron için önemli olan iki maddeyi içerir: Magnezyum Bu mineral, vücudunuzdaki diğer bazı besin maddelerinin seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur ve enzimlerin etkisini destekler. Magnezyumun  testosteron seviyelerini artırdığı bilinmektedir. Lösin…

TESTOSTERON ARTIRICI ATOM KAHVALTI Çinko minerali testosteron seviyesi üretiminde büyük bir rol oynar. Vücutta çinko eksikliği bu hormonun düşmesine sebep olur.Kırmızı et, balık, peynir, fasulye, fındık, yoğurt gibi besinler çinko bakımından zengindir.Gece yatmadan çinkonuzu aldınız.Sabah uyandınız ve hemen acı kahvenizin içine bir çay kaşığı hindistan cevizi yağınızı attıysanız eğer diyetinizden 200 kalori düşebilirsiniz…Araştırmalara göre aç karnına bu kahve içildikten sonra yapılan kardiyolarda,diğer insanlara nazaran gün içinde 200 kalori daha fazla yakıldığı görülüyor.Yapılan egzersiz sonrası TESTOSTERON maksimum duruma geçmiş durumda bulunmaktadır.Akabinde yapılacak TESTOSTERON arttırıcı kahvaltımız ile işinizi biraz daha kolaylaştıracağız.. BU KAHVALTI DA NELER Mİ VAR???? Öğünümüzde: TESTOSTERON artırıcı atom yumurta Yaban mersini Avokado Brezilya cevizi Yumurtamızı tavada bir tatlı kaşığı tereyağ ile yapıyoruz.İçine hormonal durumumuzu olumlu etkileyebilecek baharatlarımızı da eksik etmeyeceğiz.Bunlara örnek olarak yumurtamızın içerisine sarımsak,soğan,oregano kekik ve bitkisel detoks karışımı içeren doğal çeşnileri ekleyebiliriz. BREZİLYA CEVİZİ içerisinde bol miktarda selenyum bulunur.Selenyum, vücuda kendisini zararlı bakterilerden ve aynı zamanda kanser hücrelerinden korumada…

Yumurta, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin ögelerini bulunduran tek besin kaynağıdır. A, D, E ve B grubu vitaminleri önemli oranda içeren yumurta, sarısında bulunan “kolin” sayesinde de beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli rol oynar.Kolin düşünülenin aksine çok önemli bir maddedir.Eksikliği insan üzerinde çok net görülebilir.Fitness ve vücut geliştirme sporcuları için de önemi çok büyüktür.Düzenli bir hayat ve sağlam bir bedeni yanında getiren bu spor dalları  tam anlamıyla yapıldığında cinsel dürtüleri en üst düzeye çıkaracak ve sizi daha özgüvenli bir insan haline getirecektir.Yumurtada bulunan kolin maddesi de bu durumu etkileyen en önemli maddelerdendir.Büyük bir yumurtada 125mg kolin bulunur.Kolinle birlikte b12 içeren besinler tüketmek kolinden alacağınız verimi artırır.Erkekler için günlük alınması gereken kolin miktarı 550 mg olarak belirlenmiştir.Eğer vücudunuzda asetilkolin miktarınız düşükse cinsel uyarılmanız da daha az olacaktır.Çünkü kolin,asetilkolin olarak bilinen sinir devim salgısının başlangıç molekülü olarak bilinir. Hayvansal kaynaklı bir besin olmasına rağmen yumurtanın yağ içeriği düşüktür. Yani…

Erektil disfonksiyon (ED), cinsel ilişki boyunca ereksiyon elde etmekte veya sürdürmekte güçlük çeken veya en az 6 ayboyunca erektil sertlikten yoksun erkeklere konulan tanıdır.Bu semptomlar genellikle psikolojik temelli olmaktan ziyade fizyolojik temele (arteriyojenik, nörojenik, kavernozal, endokrinolojik veya iatrojenik) dayanır. Erektil disfonksiyon; arteriyoskleroz, kronik iltihaplanma,diyabet, hiperkolesterolemi, hipertansiyon, hipertrigliseridemi ve obezite ile ilişkilendirilmiştir. Sigara, hareketsiz yaşam ve kötü beslenme dahil olmak üzere sağlıksız yaşam tarzı tercihleri ​​de erektil disfonksiyon üzerinde bir etkiye sahip gibi görünmektedir. İtalya’da bulunan Sapienza Universita di Roma’dan araştırmacılar, erkeklerde yaşlanma faktörlerini etkileyen folat ile ilgili Aging Male dergisinde bir makale yayımladılar . Önceki araştırmalar, folat eksikliğinin hiperhomosisteinemiye (kanda homosistein düzeyinin genellikle 15 µmol / L’yi aşan anormal derecede yüksek olmasına neden olabileceğini ileri sürmüştür.) B6 vitamini, folat ve B12 vitamini eksiklikleri homosistein içeren biyokimyasal reaksiyonları değiştirerek yüksek Homosistein düzeylerine neden olur, yüksek homosistein ise endotel fonksiyonu ve erektil fonksiyonu bozar.Bu araştırmacılar, folatın, nitrik oksit (NO) aktivitesindeki düşüş dahil olmak üzere, diğer mekanizmalar yoluyla da ED’yi etkileyebileceğini söylemektedir. Bu…