Erkekler, aşkın aşk olarak yeterli olduğuna inanır; kadınlar ise aşk konusunda fırsatçıdır.

 

Aşk; tanımı tarih boyunca birçok kez değişen, içerisinde herkesin kendisinden bir şeyler bulabildiği çok geniş, karmaşık bir o kadar da basit ve sade bir olgu.

“İki kişinin bir birine karşı duyduğu aşırı sevgi ve bağlılık duygusu.” Ne kadar masum bir tanım değil mi?

Oysa “aşk” insanlarda hatırlattığını masumane duygulardan ziyade yaşattığı acılar ile daha ünlüdür.

Duygunun çeşidi her ne olursa olsun aşırıya kaçtığı zaman karar verme yetimize zarar verir. Kara verme yetisi zarar görmüş bir insan ise kendisine ve çevresine zarar verecektir. İster bu duygu direkt kötü bir duygu olsun, nefret gibi; isterse iyiliğin temsili bir duygu olsun, sevgi gibi fark etmez. Aşırıya kaçmış duygular mantıklı, ana uygun karar vermemizi engellediği için bizi zarara uğratır.

Kırmızı Hap felsefesinin mantığında yanlış anlaşılan nokta, bu felsefenin kişileri duygusuz bir hale getirdiği ve ilişkilerden kopardığı anlayışıdır. Sizlere ne duygusuz olmanız, ne de birine karşı sevgi beslememeniz gerektiği öğütlenir.

Hepimizin,  duyguları ne seviyede yaşadığı farklıdır ama bu farklılıklar aşırıya kaçma anında bizi benzer sonuçlara ulaştırır. Birine karşı bir duygu beslemek; zarar görme, zarar verme risklerini beraberinde getirir. Bu yüzden duygularımızı kontrol altına almak zorundayız. Yaşamak istediğimiz duyguların kontrolünü kaybetmemeliyiz. Sağlam temeller üzerine, bu duyguları hak edecek kişileri çok dikkatli bir şekilde seçerek ve her ne kadar sağlam adımlar atsak bile beklenmedik bir durum ile karşılaşırsak,  hayatımızdan çıkarabilecek şekilde duygusal gücümüzü elimize aldıktan sonra bu duyguları hissetmeliyiz.

Erkeğin gördüğü sevgi karşılıksız değildir. Sevgi görmek isteyen erkek, bunu sadece var oluşu sebebiyle elde demez, bir şeyler sağlamak zorundadır veya bir şeyler feda etmek zorundadır.

Doğada hem erkeğin rollerini hem de kadının rollerini, üreme içgüdüsünün sosyal ilişkiler üzerine ördüğü karmaşık ağlar yüklemiştir.

Amaç gelecek nesillere güçlü genler aktarmaktır.

Bu dürtü, hissettiğimiz tüm duyguların arka tarafında kendi planlarını ince ince işler.

Bir kadının filtresinden geçmek için bazı özelliklere ihtiyaç vardır. Bir erkek; güçlü, duruş sahibi, başarılı olmalıdır. Bir erkek hane halkını koruyabilmelidir. Bir erkek gerekli bakım masraflarını karşılayabilmelidir.

Bu kadar özelliğin bir arada bulunduğu erkek gerçekten azınlıktadır. Haliyle bu erkek birçok kadının filtresinden geçer. Seks için partneri kadın seçer derler ama dolaylı yoldan rolünü iyi oynamış bir erkek seçici kişi konumuna geçer.

Rollerin değişime uğradığı bu ince çizgi tarafların birbirine karşı oynadıkları oyununda şekillenmesindeki itici güçlerden biridir.

Erkek, hemcinsleri arasında sert bir mücadeleye girer. Bu mücadelede başarılı olan bir erkek için çok sayıda partner vardır. Artık alanı domine etmeye onlar başlar.

Kadınlar ise onlara değer sağlayan güzellikleri ve doğum yapabilme yeteneklerini akıllıca kullanmak için zamanla yarışır. Büyümek ile bizi koruyan kabuklardan sıyrılıp toplumda yer edindikçe, halen “orman kanunlarının” işleyişte olduğunu görürüz. Tehlikeler büyür. Tehlike büyüdükçe sosyal filtreler daha sıkı elemeye başlar. Filtrenin ağları sıklaştıkça, bu ağın içerisinden geçebilecek erkek sayısı gittikçe azalır.

Erkek görünmezdir ve ağzında gümüş kaşık ile doğmadıysa kendini görünür hale getirmek için savaşması gerekir. Erkeklerin bu hiyerarşi savaşı, meydan savaşına benzer, Herkes avantajlarını en akıllıca uygular ve amaç tepeye tırmanmaktır. Bu zorlu savaşın itici gücü ise ben buradayım demek ve seçme yetisini ele almaktır.

Erkekler partner seçerken güzellik ve doğum yapabilme gibi temel özellikleri başta tutarak partnerini seçer. O yüzden bir prens, arka mahallenden çıkmış güzel bir kadın ile evlenebilir.

Ama tersi masallarda olur.

Kadınlar ise zaman ile yarışır, kendi hemcinsleri ile savaşı ereklerinkinden çok daha acımasızdır. Erkekler çıplak elleri ile savaşır. Kadınlar ise farklı hiyerarşik düzeydeki kadınlarla karmaşık ilişkiler kurar, kadınların hiyerarşisi toplumdan gördükleri ilgi doğrultusunda şekillenir, yayılmacı bir strateji izlerler ve seçim yetisini eline almış bir erkeğin gözündeki sayıca artmış rakiplerinin arasında dikkat çekebilmek için rakiplerini adeta bıçaklarlar, kadife eldivenler giymiş elleriyle.

Toplumdan gördükleri ilgi doğrultusunda hiyerarşilerinin büyük ölçüde şekillenmesinden dolayı, güzellik gibi herkesten farkını belli edebilecek fiziksel bir ayrıcalığa sahip olmasa dahi ahlaklı, feminen bir profil çizme konusunda da usta oyunculardır.

Rakiplerini elemek için onları, erkeklerin tercih etmemesi gereken kişiler olarak atfederler, isterseniz açık bir savaş haline dönüşmüş kadın kavgalarına bakın, bir birlerinin iffetine toplum önünde saldırırlar. Bulundukları konuma farklı şekilde gelse de tam tersi profil çizebilir. Onlyfans hesabı açıp size ahlak pazarlayabilirler. Politik doğruculuğu kullanarak, erkeğin gözünden düşeceği veya hemcinsleri tarafından bu amaçla kullanılabilecek davranışları normalleştirmeye çalışırlar. Bu onlar kötü demek değildir. Ya da size karşı hissettikleri yalan demek değildir, doğru anda doru kişi olduğunuz sürece.

Onlar sadece oyunun doğal oyuncularıdır.

Kadınların ve erkeklerin aralarındaki ilişki bana her zaman; her iki grubunda kendi arasında verdiği gaddar savaşın, garip bir şekilde güzel bir yansıması olarak gelmiştir. Birbiri üzerine bu denli etkili olan bu karmaşık hiyerarşi yarışının meyvelerini, sadece bu savaşın kazananları çıkartacaktır.

Erkekler kendi değerini sağlamlaştırdıktan sonra vereceği sevgi için kendisine bir şey beklemez, onun sevgisini hak edecek şeyler zaten olması gerekenlerdi, kadınların sevgisinde ise beklentiler yatar. Kendi beklentilerini karşılayana bu rolü gösterebilmek için hemcinslerine karşı acımasızdır ve ezer geçer onları.

Bu yüzden aşkın, aşk olarak yeteceğine inanır. Oysa ne büyük bir yanılgıdır bu. Türlü oyunlar içerisinde bunu ele geçirmek için nice oyunlar kurmuş birisi vardır karşısında. Sağladığı karşılıklar için kendisini seçmiş birisidir bu.

Kadınlar ise fırsatçıdır, ideal olana erişmek için, sadece erkekleri seçme konunda değil kendi hemcinslerini geçmek için de.

“Erkekler gerçekçi görünen romantiklerdir, kadınlar ise romantik görünen gerçekçiler.”

 

Author

1 Comment

Write A Comment